TBMM'de grup toplantısında yaptığı konuşmada tarım ve hububat konusuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, artık kamunun piyasayı düzenleme görevinin yüklü görev zararları ve finansman maliyetiyle sürdürülmesi anlayışını kabul etmediklerini toplumun bir kesiminden haksızca alıp diğer kesime farklı gerekçelerle verme mantığı geçmişte kaldığını söyledi.
10 Tona Peşin Ödeme
Erdoğan "Bu yıl 10 tona kadar olan alımlarda çiftçimizi peşin ödeme yapılacak. Her çiftçiden maksimum alım 30 tondur. 10 tonu peşin ödenecek geri kalan 20 ton ise 30 gün vadeli olacak. Geçen yıl ilk kez uygulamaya başladığımız uzak mesafelerden ofis alım merkezlerine gelmek zorunda kalan üreticilerin mağduriyetini gidermek için ilave nakliye bedeli bu yılda ek olarak ödenecektir. Geçen yıl ilk kez uygulamaya başladığımız bir başka katkıda üreticilerimize istekleri halinde ücretsiz Toprak Mahsulleri Ofisi silolarında depolama imkanı getirilmiştir" diye konuştu.
Ürün Senediyle Bankalardan Uygun Şartlarda Finansman
Bu yıl ilk kez önemli icraatlardan birinin ürün senedi uygulaması olacağını söyleyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunun anlamı şu: Çiftçimiz sanayicimiz, tüccarımız TMO'nun silolarına koydukları ürünlerinin karşılığında alacakları ürün senedi ile bankalardan uygun şartlarda finansman temin edebileceklerdir. Ayrıca bu sene piyasada ciro edilebilecek ve finansman enstrümanı olarak ta kullanabilecektir. Böylece piyasada ciddi manada işlem hacmi oluşacak ve üretici aleyhine gelişebilecek fiyat kesilmelerinin önüne de geçilmiş olacaktır. "
Buğday Üreticisine Kilo Başına 30 Bin TL Pirm Desteği
En önemlisi hükümet olarak her kişiye kamu ve özel sektöre sattığı ürün için kilo başına 30 bin TL. prim desteği veriyoruz. Böylece diyelim ki çiftçimiz birinci sınıf ekmeklik buğdayını 350 bin liraya sattıysa 30 bin lirada prim alacak. Toplam 380 bin TL. eline geçmiş olacaktır, en geç bir ay içerisinde.
Bu yıl bildiğiniz gibi çiftçilerimizin, tabi burada bir gerçeği de söylemek durumundayım o da şu: TMO bundan önce böyle bir uygulama yapmıyordu. Ama sadece aldığı buğdayı kayıt altına alıyordu. Diğeri kayıt dışıydı. Şimdi ise diğerine de bu primi ödeyeceği için orda da kayıt altı olayı gerçekleşmiş olacaktır. Yani sadece TMO'ne buğdayını satan prim almayacak, diğer yerlere de satan aynı şekilde gelip makbuzuyla aynı şekilde primini alacaktır.
DGD ödemelerini tek kalemde ödeyeceğiz dedik. Mayıs ayının ilk haftasında bildiğiniz gibi ödemeleri tamamladık. Ve sözümüzü tarih olarak ne zamansa o zamanda ödemeyi gerçekleştirdik. Böylece kilo başına ödediğimiz DGD 40 bin TL. şimdi buğday üreticilerimize de kilogram başına 30 bin TL. pirim desteği böylece bu yıl çiftçimize 70 bin TL. toplam destek vermiş oluyoruz nakit olarak. Bu % 20-25 oranında maliyet üretim desteği demektir. Türkiye'de ortalama arazi büyüklüğü 60 dekar ve bundan elde edilecek ürün ise 10-15 ton arasındadır. Dolayısıyla biz bu politikayla Türkiye ortalamasındaki mağdur olabilecek ve nakit ihtiyacı olabilecek küçük çiftçilerimizin emeklerinin karşılığının tamamını piyasa şartlarında ödemek suretiyle beraberinde özel prim desteği vererek onları mağdur etmemeyi planlıyoruz. 2004 yılı eylül ayından beri buğday ithalatı yoktur. Bir defa bu konuyu da istismar edenler ne yazık ki sürekli olmaktadır. Toprak Mahsulleri Ofisi stokları minimum seviyededir. Un ve makarna gibi işlenmiş ürün ihracatında ciddi artışlar olmuştur. Ortaya koyduğumuz alım politikalarıyla buğday artık bir yatırım ve ticaret aracı olacaktır. Üreticinin, tüccarın, tüketicinin, ihracatçının ve sanayicinin de inanıyorum ki yüzünü güldürecektir." Tarım Bakanlığı; 24.05.2005 |