Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, yasayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce bir kez daha görüşülmesi için, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na geri gönderdi.
Sezer, iade gerekçesinde, Yasa'nın 1. maddesiyle 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'na eklenen geçici 50 ve geçici 51. maddelerde; yükseköğretim kurumlarının hazırlık ve diğer sınıflarında ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim yapmakta ya da bu kurumlarda lisans üstü öğretim görmekte iken 29.06.2000 gününden bu Yasa'nın yürürlüğe girdiği güne kadar -kendi isteği ile ilişiği kesilenler dahil- her ne nedenle olursa olsun kurumlarıyla ilişiği kesilen öğrencilere, uygulanan sistem gözetilerek, ek devam süresi ve/veya ek sınav hakkı ya da ek tez hazırlama süresi verildiğini ve yükseköğretim kurumundan ayrıldıkları aşamadan başlayarak öğretimlerini sürdürmelerine olanak sağlandığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Sezer, yükseköğretim kurumlarında ön lisans, lisans ve lisans üstü öğrenim gören öğrencilerin, diğer nedenler yanında disiplin kuralları gereği verilen disiplin cezaları uyarınca da yükseköğretim kurumlarıyla ilişiğinin kesilebildiğini kaydetti.
Sezer, 13.01.1985 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan ve 4. maddesine göre, herhangi bir yükseköğretim kurumunda ön lisans, lisans, yüksek lisans (mastır), doktora, tıpta uzmanlık ya da sanatta yeterlilik öğrenimi gören öğrencileri kapsayan "Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği"nin 10. maddesinde, yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren eylem ve durumların sayıldığını anımsattı.
Sezer, şöyle devam etti: "Bu nedenle, incelenen Yasa'nın 1. maddesiyle 2547 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 50 ve geçici 51. maddelerde yer verilen 'her ne sebeple olursa olsun ilişikleri kesilmiş öğrencilere' ve 'her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişiği kesilen öğrencilere' ibarelerinin, disiplin cezası gereğince yükseköğretim kurumlarından ilişiği kesilen öğrencileri de kapsadığı açıktır.
Bir disiplin cezası nedeniyle yükseköğretim kurumlarıyla ilişiği kesilenlere yeniden öğrenim hakkı verilmesi 'af' niteliğindedir.
Çünkü, bu düzenlemeyle, disiplin suçu oluşturan bir eylem nedeniyle verilen disiplin cezasının, hatta bu cezaya ilişkin karara karşı dava açılmış ve reddedilmiş ise yargı kararının hukuksal sonuçları ortadan kaldırılmaktadır."
Anayasa'nın 87. maddesinde, TBMM'nin, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kabulüyle genel ve özel af ilanına karar verebileceğinin belirtildiğini ifade eden Sezer, TBMM'ye genel ve özel af yetkisi verilirken "hürriyeti bağlayıcı ceza-para cezası" ya da "adli ceza-idari ceza" ayrımı yapılmadığını vurguladı. Hürriyet; 02.03.2005 |